Tekstilde önceleri moda yoktu.
Önceleri, insanların avret yerlerinin örtünmesi ile hava muhalefetine karşı,
muhafazaları için örtünme ihtiyacı ortaya çıktı.
Bu örtünme ile beraber insanların diğer dallarda yapmış olduğu gelişmeler
gibi giyim dalında da çok büyük değişiklikler olmuştur.
Örtünme insanların zaruri ihtiyacıdır.Her şeyde olduğu gibi, zaruri ihtiyaçlar
doyum noktasına geldikten sonra, yani doyum noktasından sonra
bu dönemde hangi sektör olursa olsun, o ürünün lüksü düşünülür.
İşte burada moda başlar.
Giyimde bana göre, moda değişikliktir, başkalıktır, sivriliktir, freni patlayan
arabadır, sınır tanımaz. Moda çok para harcamak, çok pahalı giysi almak,
hiç kimsenin giymediğini almakta demek değildir.
Moda, serbestliktir, özgürlüktür, çağdaşlıktır.
Modacı, düşündüğünü yapar, yapmadan evvel yapacağı şeyi çevresine
sunduğu zaman çevresinden müspet bir reaksiyon beklemez.
Menfi reaksiyonlar onu düşündüğünden caydıramaz,
modacının sigortası yoktur.(Cereyanını direkt şebekeden alır.)
Modacılar moda ile ilgili konuları düşündükleri zaman, bazen düşündükleri
konuları, akıcı bir biçimde beyinlerinde bir fotoğraf makinesi gibi
düşündüklerinin hemen resmini çekerler, bazen de düşündüklerini
düşüncelerinin içinde bulamayıp, kıvranıp, ruhi bir bunalıma girerler.
Gerçek bir modacı düşündüklerini uygulayan kişidir.
Gerçek modacı düşündüklerini uygulamaya koyduğu zaman,
bunu toplumun belli bir kesimi izler. Bu belli kesim kompleksi olmayan,
kendine güvenen ve belli bir çizgiye gelmiş kişilerdir. Bu belli kesimin
izlenimi arkasında toplumun diğer bireyleri de konvoya girerler ve o konuda
moda yörüngesine oturur.
İstanbul 2017
VEYSİ BALİN
Yukarıdaki metinden noterler kanunun doksanıncı maddesine göre alıntı yapılamaz
hiçbir yerde kullanılamaz, hakları saklıdır.