Sevgili, değerli paylaşımcılarım; hızlı gelişmekte olan bütün ülkelerde enflasyon yaşanmaktadır. Ancak, dozu önemlidir. Yüksek enflasyon nasıl tehlike arz ederse, sıfır enflasyonda (resesyon başlangıcı) o kadar tehlikelidir. Ancak, ülkemizde yıllardır olması gerekenden çok daha yüksek enflasyon rakamları ile karşı karşıyayız. Bu da insanımızın ekonomik refahını olumsuz etkilemektedir. Dolayısıyla, ülke ekonomisini de menfi etkilemektedir.
Ülkemiz yıllardır, yüksek enflasyonla mücadele etmektedir. Siyasi, sosyal ve ekonomik politikalarımızı dengeli bir şekilde olması gereken ekonomik kuralların döngüsüyle örtüştüremedik. Dolayısıyla, istenilen boyutta istihdamı yakalayamadık. Yakalayamamızdan dolayı ülkemizde, işsizlik ve enflasyon ana iki sorun haline gelmiştir.
İşsizlik/enflasyon;
Bu iki virüs birbirini besler, ülkemizi bu duruma getiren bazı faktörler, aşağıda belirtilmiştir:
-
12 Eylül öncesi siyasi istikrarsızlığın getirdiği ekonomik istikrarsızlık
-
12 Eylül ihtilali
-
12 Eylül ihtilalinden sonra bir müddet askeri rejimle idare edilmemiz
-
Askeri rejimden sonra Turgut Özal döneminin başlaması, bu dönemle beraber liberal ekonomiye erken geçmemiz
-
Özal döneminden sonra, tekrar siyasi istikrarsızlığın başlaması (koalisyonlar dönemi)
-
Terörle mücadeledeki büyük harcamalar
-
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde terör baskısından dolayı, halkın büyük bir kesimi köy ve mezraları terk edip, ilçe ve illere yerleşmesi ile beraber işsizliğin oluşması
-
Üretimin nüfusla doğru orantılı olmaması, ihtiyaçların ithalata dönük olarak karşılanması
İŞSİZLİK VE ENFLASYONA ÇÖZÜM; ÜRETİM VE İHRACATTIR.
Acil reçete ise, aşağıda açıklayacağım sektörlere gerekli önem ve desteğin verilmesi ile bu iki ana sorun çözüme ulaşır.
SEKTÖRLER
-
Tekstil ve Hazır giyim
-
Deri Konfeksiyonu
-
Tarım ve Hayvancılık, Deniz Ürünleri
-
Mobilya(Ev ve Ofis)
-
Eğitim-Öğretim (Gizli İhracat)
-
Sağlık (Gizli İhracat)
-
Turizm ve Kış Turizmi
Bu sektörlere gerekli destek ve teşvikler verilirse, hızlı bir şekilde üretim ve ihracatı artırırız. Böylelikle ülke ekonomisinin enflasyon ve işsizlik sorunu çözülmüş olacaktır.
Yukarıda belirttiğimiz sektörleri, başarılı kılanda ülkemizin yapısal durumudur.
Örnekler:
-
Ülkemizde işsizliğin had safhada olması, genç bir nüfusa sahip olması
-
Usta-çırak ilişkilerine dayalıda olsa, bu sektörlerde altyapının olması
-
Bu sektörlerde kapital değil, emeğin yoğun olması
-
Ülkemizin coğrafi konumu, renkli bir iklime sahip olması ve üç tarafınında denizlerle çevrili olması
-
Ülkemizin Asya ve Avrupa arasında bir köprü konumunda olması
-
Tarım ve hayvancılığa elverişli bir ülke olması
-
En önemlisi bu sektörlerde insan faktörünün birinci sırada olması
BUNLARDAN ÇIKAN SONUÇTA;
ÜLKEMİZİN NE KADAR VERİMLİ OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR
a) Doğurgan bir nüfusa sahip olmamız
b) Doğal olarak, ülkemizin bu sektörlerde yapısal olarak doğurganlığı
İŞTE BU İKİ FAKTÖRÜ BİRLEŞTİRİP, ÜRETKENLİĞİ DAHA FAZLA ARTTIRMALIYIZ.
BUNU YAPTIĞIMIZDA
EKONOMİMİZİN ŞAHA KALKTIĞINI GÖRECEĞİZ.
VE İŞTE TÜRKİYE 200 MİLYONU BESLEYECEK GÜCE YETİŞİR.
EKONOMİSİ GÜÇLÜ 30 MİLYONLUK ÜLKE OLMAKTANSA
BUGÜNKÜ DURUMDA OLMAYI TERCİH EDERİM.
YALNIZ EKONOMİDE GÜÇLÜ OLMAK YETERLİ DEĞİLDİR. ÜLKEMİZİN YÜZ ÖLÇÜMÜ VE TÜRKİYE’NİN DÜNYADAKİ GÜCÜ GEREĞİ, NÜFUSUNUN 200 MİLYON OLMASI GEREKİR. BU ÜLKEMİZ İÇİN FAYDALI OLDUĞU KADAR DÜNYADA BARIŞ VE SİYASET İÇİNDE BÜYÜK BİR DENGE OLUŞTURACAKTIR.
NÜFUS PLANLAMASI İLE UĞRAŞACAĞIMIZA ÜRETİM VE İHRACATLA UĞRAŞALIM. DOLAYISIYLA DOĞUMDA KONTROL ALTINA ALINMIŞ OLUR. (1980 YILINDAN BERİ, BU GÖRÜŞÜMÜ HER PLATFORMDA DİLE GETİRMİŞİMDİR)
İstanbul 2018
VEYSİ BALİN